“Zor bir süreçten geçiyoruz” cümlesi, siyasetçilerin sıkıştıklarında kullandıkları ortak bir kaçak çıkıştır. Oysa, profesyonel siyasetçi; sürecin zorluğundan öte gösterdikleri performans başarılarını ortaya koyan kişidir. Tabi bu tanımla her alanda kendini lider olarak gören ve bu yeterliliğe vakıf olan herkesin en mahir yanıdır.   Türkiye’nin güçlüklerle nasıl mücadele ettiğini Türkiye’yi yönetenlerden daha iyi kimse bilemez. Muhalefetin çıkış rotası bulamadığı, projeleri olmayan vaatlerle erken seçim çağrıları içerisinde çırpındığı bir dönemden geçiyoruz. Ve yine beraberinde Cumhur İttifakı’nın sahadan korktuğu veyahut beklentileri karşılayan bir kabul görürlük ile ağırlanmadığına da defaaten şahitlik ediyoruz. Ve geldiğimiz noktada görüyoruz ki; tüm siyasi partiler enerjilerini Ramazan Bayramı’na saklıyor. Öyle ki; Ramazan ayı öncesinde hazırlanan listeler, katılım sağlanacak iftar ve sahur programları, desteklenecek sivil toplum kuruluşları ile aktifleştirilecek veyahut sessizleştirilecek Milletvekilleri listeleri bile hazır. Anlayacağınız hem iktidar hemde muhalefet çetin bir seçim mücadelesine hazırlıyor kendisini.   *** Haftasonu Bursa’ya günü birlik bir ziyaret gerçekleştiren AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, önemli konu başlıklarına değindi. AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında gazetecilerin kendisine ağırlıklı olarak ulusal ve uluslararası gündem soruları sorduğu Kurtulmuş’un ana gündeminde ise, daha ötesi olduğunu kurduğu cümlelerin satır aralarında okuduk. Türkiye’ye dair önemli konulara değinen AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, “nükleer veyahut biyolojik saldırıdan korkmuyoruz. Aksine bunların tamamının belirli süreçlerde telafi edildiğini görüyoruz. Ve tüm bu süreçlere ilişkin önlemlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz. Bizlerin asıl korktuğu ve korkması gereken husus, iç savaştır. Unutmamalıyız ki; iç savaşlar sadece ülkeleri değil medeniyetleri de yok eder. Ve onlarca yıl süren tahribatları vardır. Türkiye’nin komşu ülkelerden aldığı en büyük ders budur. Bu tüm vatandaşlarımız içinde en önemli gündemdir” çıkışını çok doğru değerlendirmeliyiz. Türkiye’yi yöneten AK Parti’nin iki numaralı ismi aslında kurduğu onlarca cümle ve anlattığı onlarca yatırımın ötesinde çok değerli bir hususu hepimizin gözlerinin içerisine bakarak açıkladı.   “Türkiye’nin gündemi yarın değil” başlığının tüm kodlarını Sayın Numan Kurtulmuş’un Bursa buluşmalarından aktararak sizlerle paylaşacağım. Sayın Kurtulmuş’un ifade ettiği bir değerli husus ise; 1915 Çanakkale Köprüsü. Türkiye’nin hem ekonomik hemde sosyolojik olarak havalimanları, deniz limanları ve karayolları ile Avrupa’ya bağlandığı bir dönemde hayata geçirilen köprü projeleri ile Avrupa ve Türkiye arasındaki bağların daha da güçlendiğini hususu diyebiliriz. Türkiye’nin Anadolu’dan, Avrupa’ya hem diplomatik hemde ekonomik anlamda gerçekleştirdiği ataklar sonucu ülkeye 1915 Çanakkale Köprüsü üzerinden kazandıracağı milyonlarca liralık döviz ihracat gücü başarısını kabul etmeliyiz.   Kabine revizyonu, EYT, asgari ücrete zam gibi konuların üzerinde pek durmayan Sayın Numan Kurtulmuş’un tüm cümleleri bize AK Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye’nin gündeminde yarın olmadığını gösterdi. Ki, Sayın Erdoğan’ın tüm hedeflerinin 2053 ve 2071 olduğunu tüm cümlelerinden okuyoruz. AK Parti Genel Başkan Vekili Sayın Kurtulmuş’un ifade ettiği tüm gerçeklikler; gençler, ekonomi, teknoloji ve üretim üzerine kurgulanmış somut hedefler diyebiliriz. Ve yine Sayın Kurtulmuş ifade ettiği en önemli husus ise; “50 yıl sonra çocuklarımız kendi uzay istasyonlarımızda çalışacaklar. Kendi teknolojilerimizi kullanacaklar. Belki de 50 yıl sonra düşünce üzerinden insanımsı varlıklar ile yüzleşeceğiz” dedi.   Evet, Türkiye’nin ve Türkiye’yi yöneten AK Parti’nin gündemi yarın değil. Ancak vatandaşın tüm gerçekleri bugün. Vergi tahsilatının yüzde 80 oranında düştüğü günümüzde banka kredileri, faturalar ve tüm giderler ödenemez durumda. Ve herşeyin ötesinde esnaf ile iş dünyası büyük bir ekonomik kriz ile yüzyüze. Anlayacağınız, vatandaşın gündemi; ekonomik gerçekler ışığında hükümet değişimi diyebiliriz…