Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Yerli üretim, Milli sanayici...

Türkiye'nin yoğunluğunu, enerjisini, beklentilerini en yakından takip ettiğim yer Ankara. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulduğum ahenki, Bakanlıklarda yükselen projelerle özdeşleştirdiğinizde ne kadar güçlü olduğunuzu görüyorsunuz. Türkiye'nin Ankara gibi bir ana karası olması, dünden yarına önemli bir güç. Ankara temaslarım sırasında çok değerli dostlarla biraraya geldik. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden Bakanlıklara, Genel Merkezlerden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ve hatta Türkiye'nin en derin dinamiklerinden tutunda İçişlerinden Dışişlerine varıncaya kadar yoğun bir tempo ile Ankara'nın meşhur caddelerinde haberin peşindeydim.   Korona Virüs salgını ile değişen savaş metodları arasında Türkiye'nin yarınlarını kilit altına vurmak isteyen içeride ki ve dışarıda ki mihraklara karşı uyanık bir İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat görmek anlamlı oldu. Yine Dışişleri Bakanlığı'nın TİKA ile yürüttüğü başarılı dokunuşlar, Türkiye'nin Asya'dan Balkanlara, Avrupa'dan Afrika'ya ne kadar güçlendiğinin en önemli kanıtı. Bursa'nın tanınan isimlerinden İş Adamı ve Sanayici Selim Yedikardeş'in sosyal medya paylaşımında önemli hususlar var. Açıkçası Ankara'da bu hususları daha yakından tanıdım. Yedikardeş'in "Koronavirüs" başlıklı metnini derinlemesine okunmanızı ve üzerinde 5 dakika düşünmenizi tavsiye ederim. Türkiye'nin yerli üretim gerçeklerinin bir diğer bakış açısı ile sorgulandığı bu mütevazi ve deneyimsel yazı aslında, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank'ın gözlerinde ki parıltı ile emsal değerde.   ***   Ak Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç ile Ankara'da keyifli birkaç gün geçirdik. Ankara'da bir kere daha gördüm ki, Milletvekillerinin en önemli yol arkadaşları danışman kadroları ve aileleri. Yanınızda ki ekip size değer katacak değerleri sizinle ne kadar güçlü bir tempoda iletişimde tutuyorsa, siz o kadar güçlüsünüz. Atilla Ödünç'ün Ankara ve Bursa ekibi bu anlamda çok güçlü. Birçok Milletvekilimizin danışmanlarını tanımıyorum bile... Belki de Bursa bile tanımıyor. Bu anlamda değerlendirildiğinde, bu Milletvekilleri ile Bursa yada genel konuşursak kentleri arasında büyük kopuklukların olması normal.   Milletvekili ve İnşaat Yüksek Mühendisi olan Atilla Ödünç, Büyükşehir Belediyesi ve yerel yönetim tecrübeleri ile değerlendirildiğinde de Ankara'da Bursa için önemli bir değer. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'a Türkiye'nin ilk ve alanında tek yerli ve milli yazılımı olan VEGA Yazılım'ın Güney Marmara Distribütör Şirketi'nin sahibi Ayhan Küçükkaya ile birlikte gittik. Sayın Bakanın samimiyetini ve tevazusunu görmek güzeldi. Odasına süpriz bir ziyaret gerçekleştirdiğimiz Varank, ne benim bir gazeteci olduğumdan ne de Ayhan beyin bir yazılımcı olduğundan haberi yoktu. Ödünç ile Varank'ın Bursa ile ilgili görüşmeleri tamamlandıktan sonra gazeteci olduğumu öğrenen Varank'ın Bursa'ya ve sorunlarına dair hızlı, çözümsel ve de samimi değerlendirmelerinden keyif aldım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli ve milli çıkışının en önemli destekçilerinden olan Varank ile sohbetimizin detayları basına kapalı olsa bile, şunu ifade edebilirim ki; tamamen bizim yaptığımız ve zamanı gelinceye kadar büyük sır olacak önemli projelerimiz var.   ***   Ankara trafiği içerisinde gözüme sürekli takılan Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TOBB binalarının arasında aklıma Bursa'ya dair önemli hususlarda takılmadı değil. Bir dönem benimde fazlasıyla karşı olduğum Ticaret ve Sanayi Odası'nın ayrılması kavramını yeniden mi değerlendirmeliyiz? Veyahut 'tek vücut daha güçlüyüz' algısını artık yıkmalımıyız? Acaba, Türkiye'nin en büyük sanayi kentlerinden olan Bursa, ticaret konusunda yeterince güçlü değil mi? Bir yanda Borsası olmayan bir Ticaret Borsası, diğer yanda ihracat rekorları kıran ama iç piyasasında esnafının sıkıntı çektiği bir ticaret ahalisi, öte yanda Esnaf ve Sanatkarlarına her konuda güçlü bir sesle çıkış yapamayan BESOB değerlendirildiğinde, Bursa ve yarınları için yeniden kafa yormak gerektiğini düşünüyorum.   Ankara'nın sektörel ve konular üzerine yoğunlaşan bir yapısı var. Asla ve asla genel tapular ya da kurallar üzerinden verilen kararlar ya da bütçeler yok. Ve yine Ankara'nın yeni yüzü herkesin yaptığını yapanın yüzüne bakmıyor. Farkındalığı üreten, farkını ortaya koyan, koyun misali sürünün peşinden koşan değil, çoban olup sürüsünü koşturanların yanında Ankara. Peki, Bursa açısından değerlendirdiğimizde sektörlerimizin çobanları ne yapıyor? Çobanlar ile sürü arasında bir fark var mı? Kavalı kim çalıyor? Sürü nereye gidiyor? Kabul etmeliyiz ki, yerli üretim gerçekleri ışığında milli sanayici ataklarımızı da geliştirmemiz gerekiyor. Sanayici babaların çocukları yüksek maliyetler nedeniyle hızla ticaret erbabı olurken, ticaretten anlayanların çok paralarla bir dönem Tekstil fabrikaları, yakın dönemde Müteahhit olduğu Türkiye'de; koronavirüs başta olmak üzere iç ve dış birçok etken bize bir kere daha ekonominin önemini hatırlattı. Ya yerli ve milli sanayiciler yetiştireceğiz. Ya da yerli ve milli mühendislerimizin o mücevher değerlerinde ki beyinlerini yabancılara göç vermeye devam edeceğiz... Ve yine ticaret ile nakit, vakit ile ticaret ve üretim arasında ki doğru bağı kısa sürede kurarak, damarlara kan pompalayan bir kalp olmaya Bursa olarak devam etmeliyiz.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2020 - Cumartesi

Yerli üretim, Milli sanayici...

Türkiye'nin yoğunluğunu, enerjisini, beklentilerini en yakından takip ettiğim yer Ankara. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulduğum ahenki, Bakanlıklarda yükselen projelerle özdeşleştirdiğinizde ne kadar güçlü olduğunuzu görüyorsunuz. Türkiye'nin Ankara gibi bir ana karası olması, dünden yarına önemli bir güç. Ankara temaslarım sırasında çok değerli dostlarla biraraya geldik. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden Bakanlıklara, Genel Merkezlerden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ve hatta Türkiye'nin en derin dinamiklerinden tutunda İçişlerinden Dışişlerine varıncaya kadar yoğun bir tempo ile Ankara'nın meşhur caddelerinde haberin peşindeydim.

 

Korona Virüs salgını ile değişen savaş metodları arasında Türkiye'nin yarınlarını kilit altına vurmak isteyen içeride ki ve dışarıda ki mihraklara karşı uyanık bir İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat görmek anlamlı oldu. Yine Dışişleri Bakanlığı'nın TİKA ile yürüttüğü başarılı dokunuşlar, Türkiye'nin Asya'dan Balkanlara, Avrupa'dan Afrika'ya ne kadar güçlendiğinin en önemli kanıtı. Bursa'nın tanınan isimlerinden İş Adamı ve Sanayici Selim Yedikardeş'in sosyal medya paylaşımında önemli hususlar var. Açıkçası Ankara'da bu hususları daha yakından tanıdım. Yedikardeş'in "Koronavirüs" başlıklı metnini derinlemesine okunmanızı ve üzerinde 5 dakika düşünmenizi tavsiye ederim. Türkiye'nin yerli üretim gerçeklerinin bir diğer bakış açısı ile sorgulandığı bu mütevazi ve deneyimsel yazı aslında, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank'ın gözlerinde ki parıltı ile emsal değerde.

 

***

 

Ak Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç ile Ankara'da keyifli birkaç gün geçirdik. Ankara'da bir kere daha gördüm ki, Milletvekillerinin en önemli yol arkadaşları danışman kadroları ve aileleri. Yanınızda ki ekip size değer katacak değerleri sizinle ne kadar güçlü bir tempoda iletişimde tutuyorsa, siz o kadar güçlüsünüz. Atilla Ödünç'ün Ankara ve Bursa ekibi bu anlamda çok güçlü. Birçok Milletvekilimizin danışmanlarını tanımıyorum bile... Belki de Bursa bile tanımıyor. Bu anlamda değerlendirildiğinde, bu Milletvekilleri ile Bursa yada genel konuşursak kentleri arasında büyük kopuklukların olması normal.

 

Milletvekili ve İnşaat Yüksek Mühendisi olan Atilla Ödünç, Büyükşehir Belediyesi ve yerel yönetim tecrübeleri ile değerlendirildiğinde de Ankara'da Bursa için önemli bir değer. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'a Türkiye'nin ilk ve alanında tek yerli ve milli yazılımı olan VEGA Yazılım'ın Güney Marmara Distribütör Şirketi'nin sahibi Ayhan Küçükkaya ile birlikte gittik. Sayın Bakanın samimiyetini ve tevazusunu görmek güzeldi. Odasına süpriz bir ziyaret gerçekleştirdiğimiz Varank, ne benim bir gazeteci olduğumdan ne de Ayhan beyin bir yazılımcı olduğundan haberi yoktu. Ödünç ile Varank'ın Bursa ile ilgili görüşmeleri tamamlandıktan sonra gazeteci olduğumu öğrenen Varank'ın Bursa'ya ve sorunlarına dair hızlı, çözümsel ve de samimi değerlendirmelerinden keyif aldım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli ve milli çıkışının en önemli destekçilerinden olan Varank ile sohbetimizin detayları basına kapalı olsa bile, şunu ifade edebilirim ki; tamamen bizim yaptığımız ve zamanı gelinceye kadar büyük sır olacak önemli projelerimiz var.

 

***

 

Ankara trafiği içerisinde gözüme sürekli takılan Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TOBB binalarının arasında aklıma Bursa'ya dair önemli hususlarda takılmadı değil. Bir dönem benimde fazlasıyla karşı olduğum Ticaret ve Sanayi Odası'nın ayrılması kavramını yeniden mi değerlendirmeliyiz? Veyahut 'tek vücut daha güçlüyüz' algısını artık yıkmalımıyız? Acaba, Türkiye'nin en büyük sanayi kentlerinden olan Bursa, ticaret konusunda yeterince güçlü değil mi? Bir yanda Borsası olmayan bir Ticaret Borsası, diğer yanda ihracat rekorları kıran ama iç piyasasında esnafının sıkıntı çektiği bir ticaret ahalisi, öte yanda Esnaf ve Sanatkarlarına her konuda güçlü bir sesle çıkış yapamayan BESOB değerlendirildiğinde, Bursa ve yarınları için yeniden kafa yormak gerektiğini düşünüyorum.

 

Ankara'nın sektörel ve konular üzerine yoğunlaşan bir yapısı var. Asla ve asla genel tapular ya da kurallar üzerinden verilen kararlar ya da bütçeler yok. Ve yine Ankara'nın yeni yüzü herkesin yaptığını yapanın yüzüne bakmıyor. Farkındalığı üreten, farkını ortaya koyan, koyun misali sürünün peşinden koşan değil, çoban olup sürüsünü koşturanların yanında Ankara. Peki, Bursa açısından değerlendirdiğimizde sektörlerimizin çobanları ne yapıyor? Çobanlar ile sürü arasında bir fark var mı? Kavalı kim çalıyor? Sürü nereye gidiyor? Kabul etmeliyiz ki, yerli üretim gerçekleri ışığında milli sanayici ataklarımızı da geliştirmemiz gerekiyor. Sanayici babaların çocukları yüksek maliyetler nedeniyle hızla ticaret erbabı olurken, ticaretten anlayanların çok paralarla bir dönem Tekstil fabrikaları, yakın dönemde Müteahhit olduğu Türkiye'de; koronavirüs başta olmak üzere iç ve dış birçok etken bize bir kere daha ekonominin önemini hatırlattı. Ya yerli ve milli sanayiciler yetiştireceğiz. Ya da yerli ve milli mühendislerimizin o mücevher değerlerinde ki beyinlerini yabancılara göç vermeye devam edeceğiz... Ve yine ticaret ile nakit, vakit ile ticaret ve üretim arasında ki doğru bağı kısa sürede kurarak, damarlara kan pompalayan bir kalp olmaya Bursa olarak devam etmeliyiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve esnafpostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.