Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Türkiye, 10 yıllık dönemleri yönetemedi!

Türkiye, 10 yıllık dönemleri yönetemedi!  Dünya, son yılların en kritik süreçlerine tanıklık ediyor. 1920'den 2020'ye kadar olan yüzyıllık süreçleri değerlendirdiğimizde dünya, her 10 yılda güçlü değişimlere imza attı. Öyle ki; Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami, bu yıl Kasım ayına kadar dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini açıkladı.  Göç ile bambaşka bir nüfus dağılımı ve yoğunluğu yaşayan dünya üzerinde Türkiye, maalesef jeostratejik ve jeopolitik gücünü yeterince kullanamadı! Türkiye'nin son 100 yıllık varoluş mücadelesini binlerce yıllık medeniyet tarihi üzerinden değerlendirdiğimizde; Türkiye’nin son 100 yıl içerisindeki 10 yıllık dönemlerinde büyük kırılmalar ve çöküşler yaşadığını görürüz. 1930'da Türkiye Cumhuriyeti yükselen bir değer olurken, 1940'da Türkiye’de siyasi değişimler ön plana çıkıyor. 1950'de yeni bir yükseliş süreci yaşanırken, 1960 süreci olayları ile demokratik açıdan çöken bir Türkiye görüyoruz. Akabinde bu süreci son 40 yıl üzerinden değerlendirdiğimizde; 1980 darbesi, 1999 depremi, 2009 krizi, 2019 krizi ve hemen arkasından gelen global pandemi ile yüzleşiyoruz. Türkiye'nin kısa dönem planları nedeni ile 1970'de yapmayı öngördüğü ve projelendirdiği yüzlerce yatırımın; 2002 - 2022 AK Parti hükümetleri döneminde özel iştiraklere büyük tavizler verilerek hayata geçirildiğine şahitlik ettik.  Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Büyük Türkiye hayali, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in tarım ve hayvancılıkta dünya lideri Türkiye hedefleri, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ağır sanayi devrimlerini ve son olarak Başbakan Bülent Ecevit'in halkı ile kazanan Türkiye hayallerini 10 yıllar içerisinde çöpe attık! Geldiğimiz noktada EYT dahil karşı çıktığı herşeyi 2022 yılında hayata geçirmek isteyen bir ittifak hükümeti ile yönetiliyoruz. Ve yine 2012 mali krizleri, 2016 fiili darbe girişimi ile ittifaka mecbur bırakılan AK Parti; bugün kendi içerisinde kendini tartışıyor. Muhalefet ise; kendisinin iktidarına tek engel olarak, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı gösteriyor… Türkiye; tüm siyasi gerçekleri ile bir bütün. Bugün ülkemiz üzerinde siyasi ve ekonomik her türlü pozisyonu alabilen sözde müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri; 50 eyaletten oluşan, ortalama 10 milyon kilometrekare yüzölçümü ve yaklaşık 300 milyon nüfusa sahip ortalama 300 yıllık bir devlet! Türk İslam coğrafyasında Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinden bir çizgi çizdiğimizde ise; binlerce yıllık tarihinde 4 milyon kilometrekare alandan bugün ortalama 784 bin kilometrekare alana sıkışan yaklaşık 85 milyon nüfuslu 81 vilayetten meydana gelen gelişmekte olan bir ülke görmekteyiz!  Türkiye'nin kendi içerisinde yönetemediği 10 yıllık süreçleri, imparatorluklar döneminin yüzyıllık dönemleri ile değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; Türkiye’nin her 20 yıllık kazanımı 10 yıllık ara yıkım dönemlerinde kaybedilmiş veyahut ağır yaralar almış. Bugün Türkiye’nin yeni bir 40 yıl planına ihtiyacı olduğunu görmekteyiz.  Ortalama tarihi 300 yıl olan 50 eyaletli 10 milyon kilometrekarelik Amerika Birleşik Devletlerinin kabusu olan Türkiye’nin doğum oranını artırması, ölüm oranını azaltması, ahlaki ve sosyal değerlerini yükseltecek ekonomik çözümler üretmesi ve hepsi ile aynı anda yeni bir adalet ve kalkınma sürecine girmesi şart! Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 10 ay içerisinde hem Doğu, hem Güneydoğu hem Kuzey hemde Batı bölgelerinde olmak üzere, 4 ayrı çok uluslu savaşlara girmeyeceğini kimse taahhüt edemez… Türkiye’nin gücünü aldığı en temel değerin milleti olduğunu kabul ederek yeni bir 10 yıl kaybetmemek için önümüzdeki 10 aylık süreci çok doğru değerlendirmeye mecburuz. Türkiye'nin dünyanın vicdanı olduğunu kabul ederken, Türkiye’nin değişim sürecine girdiğini de kabullenmeliyiz…
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2022 - Salı

Türkiye, 10 yıllık dönemleri yönetemedi!

Türkiye, 10 yıllık dönemleri yönetemedi! 

Dünya, son yılların en kritik süreçlerine tanıklık ediyor. 1920'den 2020'ye kadar olan yüzyıllık süreçleri değerlendirdiğimizde dünya, her 10 yılda güçlü değişimlere imza attı. Öyle ki; Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami, bu yıl Kasım ayına kadar dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini açıkladı. 

Göç ile bambaşka bir nüfus dağılımı ve yoğunluğu yaşayan dünya üzerinde Türkiye, maalesef jeostratejik ve jeopolitik gücünü yeterince kullanamadı! Türkiye'nin son 100 yıllık varoluş mücadelesini binlerce yıllık medeniyet tarihi üzerinden değerlendirdiğimizde; Türkiye’nin son 100 yıl içerisindeki 10 yıllık dönemlerinde büyük kırılmalar ve çöküşler yaşadığını görürüz. 1930'da Türkiye Cumhuriyeti yükselen bir değer olurken, 1940'da Türkiye’de siyasi değişimler ön plana çıkıyor. 1950'de yeni bir yükseliş süreci yaşanırken, 1960 süreci olayları ile demokratik açıdan çöken bir Türkiye görüyoruz. Akabinde bu süreci son 40 yıl üzerinden değerlendirdiğimizde; 1980 darbesi, 1999 depremi, 2009 krizi, 2019 krizi ve hemen arkasından gelen global pandemi ile yüzleşiyoruz. Türkiye'nin kısa dönem planları nedeni ile 1970'de yapmayı öngördüğü ve projelendirdiği yüzlerce yatırımın; 2002 - 2022 AK Parti hükümetleri döneminde özel iştiraklere büyük tavizler verilerek hayata geçirildiğine şahitlik ettik. 

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Büyük Türkiye hayali, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in tarım ve hayvancılıkta dünya lideri Türkiye hedefleri, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ağır sanayi devrimlerini ve son olarak Başbakan Bülent Ecevit'in halkı ile kazanan Türkiye hayallerini 10 yıllar içerisinde çöpe attık! Geldiğimiz noktada EYT dahil karşı çıktığı herşeyi 2022 yılında hayata geçirmek isteyen bir ittifak hükümeti ile yönetiliyoruz. Ve yine 2012 mali krizleri, 2016 fiili darbe girişimi ile ittifaka mecbur bırakılan AK Parti; bugün kendi içerisinde kendini tartışıyor. Muhalefet ise; kendisinin iktidarına tek engel olarak, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı gösteriyor…

Türkiye; tüm siyasi gerçekleri ile bir bütün. Bugün ülkemiz üzerinde siyasi ve ekonomik her türlü pozisyonu alabilen sözde müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri; 50 eyaletten oluşan, ortalama 10 milyon kilometrekare yüzölçümü ve yaklaşık 300 milyon nüfusa sahip ortalama 300 yıllık bir devlet! Türk İslam coğrafyasında Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinden bir çizgi çizdiğimizde ise; binlerce yıllık tarihinde 4 milyon kilometrekare alandan bugün ortalama 784 bin kilometrekare alana sıkışan yaklaşık 85 milyon nüfuslu 81 vilayetten meydana gelen gelişmekte olan bir ülke görmekteyiz! 

Türkiye'nin kendi içerisinde yönetemediği 10 yıllık süreçleri, imparatorluklar döneminin yüzyıllık dönemleri ile değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; Türkiye’nin her 20 yıllık kazanımı 10 yıllık ara yıkım dönemlerinde kaybedilmiş veyahut ağır yaralar almış. Bugün Türkiye’nin yeni bir 40 yıl planına ihtiyacı olduğunu görmekteyiz. 

Ortalama tarihi 300 yıl olan 50 eyaletli 10 milyon kilometrekarelik Amerika Birleşik Devletlerinin kabusu olan Türkiye’nin doğum oranını artırması, ölüm oranını azaltması, ahlaki ve sosyal değerlerini yükseltecek ekonomik çözümler üretmesi ve hepsi ile aynı anda yeni bir adalet ve kalkınma sürecine girmesi şart!

Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 10 ay içerisinde hem Doğu, hem Güneydoğu hem Kuzey hemde Batı bölgelerinde olmak üzere, 4 ayrı çok uluslu savaşlara girmeyeceğini kimse taahhüt edemez…

Türkiye’nin gücünü aldığı en temel değerin milleti olduğunu kabul ederek yeni bir 10 yıl kaybetmemek için önümüzdeki 10 aylık süreci çok doğru değerlendirmeye mecburuz. Türkiye'nin dünyanın vicdanı olduğunu kabul ederken, Türkiye’nin değişim sürecine girdiğini de kabullenmeliyiz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve esnafpostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.