Türkiye'nin önündeki engelleri aşması ile ilgili birçok sorunu aynı anda çözebileceği bir dönemdeyiz. 2023 seçimlerine hızlı adımlarla koşan Türkiye, ekonomik buhranlarından acilen kurtulmalı. Piyasalara yapılacak doğru dokunuşların bile vatandaşa yansımasının ortalama 6 ay olduğunu değerlendirdiğimizde, 2022 yılı yaz ayları Türkiye için fırsat diyebiliriz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AK Parti'nin gördüğü en büyük gerçeklik, Cumhur İttifakı'nın oylarının her geçen gün düştüğü gerçeğidir. Küresel boyutlu ekonomik yıkımların yol açtığı sorunlar, hem esnafı hemde iş dünyasını telafisi mümkün olmayan bir sürece sürüklüyor. Akaryakıt fiyatlarının 30 Türk Lirası'na yaklaştığı bir dönemde gerçekleştirilen suni operasyonlar ile piyasaların ateşini dindirmek mümkün görünmüyor. Bu sebeple, daha gerçekçi ve uzun soluklar katacak çözümlere ihtiyaç var. Sokağa çıkıp vatandaşlara sorduğumuzda ilk söyledikleri talep; af hususu. 20 yıllık AK Parti hükümetlerinin yarattığı bolluk ve bereket dönemlerine rağmen, yükselen faizler, darbe girişimleri ve son olarak yaşanan pandemi ile sonrasındaki develasyon vatandaşın belini büktü. Asgari ücretin 5 bin 500 Türk Lirası olduğu Türkiye'de, en düşük emekli ücretinin 3 bin 500 lira olmasıda ayrı bir garabet diyebiliriz. Madem Türkiye'de asgari ücret 5 bin 500 Türk Lirası, neden emekli maaşları bu maaşın altında? Milyonlarca esnaf, iş insanı ve vatandaş vergi cezaları nedeniyle mağdur. Yine bankalara kredi ve kredi kartı borcu ile borçlanan vatandaşların, değeri bir anda 3'e katlanan ev ve otomobil fiyatları karşısında ev veyahut araba alma şansı da kalmadı. Zenginin iyice zenginleştiği, orta kesiminin dibe vurduğu Türkiye; her geçen gün daha fazla fakirleşiyor. Memur maaşlarının yetmediği Türkiye'de; boşanmalar artarken, hem suç çeşidi hemde suç sayısında hızlı bir artış gözlemleniyor. Türkiye'nin yeniden güçlenmesinin iki formülü olduğunu hem iktidar hem de muhalefet taraftarları çok iyi ifade ediyor. Muhaliflere göre tek yol; AK Parti'nin iktidardan indirilmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerine daha halkçı bir isim olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'yi yönetmesi. İktidar kanadı ise; AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın acilen 2002 kuruluş felsefesine dönmesini ve Türkiye'yi yeniden adalet ve kalkınma sürecine reformlarla taşıması gerektiğini ifade ediyor. Her iki süreç içinde tek çözüm sandık. Ancak AK Parti'nin iktidarda kalmak için birkaç ay içerisinde hayata geçireceği doğru reformlar mümkün. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurban Bayramı tatili ile birlikte yaz dönemine girecek ve kapanacak. Meclis kapanmadan hemen önce çıkarılacak yasalar ile; mali, idari ve adli genel af çıkarılması şart. Borç faizlerinin komple silinmesi, peşin ödemelerde ana borcun yüzde 50'si oranında indirime gidilmesi, kısa süreli vadeli ödemelerde yüzde 30 oranında ana borç silme kolaylıkları ile birlikte faizsiz 60 ay vadeli borç yapılandırmaları sayesinde 2022 Temmuz ayında müthiş bir yaz fırsatı elde edilebilir. Vatandaşlara sürekli kış aylarında yapılandırma yapan AK Parti hükümetleri maalesef 3 ay sonbahar, 3 ay kış olan 6 aylık dönemde başlattıkları yapılandırma ve ödeme takvimi nedeniyle bir türlü sonuca gidemediler. Sonbaharda gerçekleştirilen yapılandırmaların ilk ödemeleri ağır maliyetlerin olduğu kış aylarına denk geldi ve vatandaşlar genel itibariyle ilk 3 taksitten sonrasını ödeyemediler. Vatandaşın ekonomik ve sosyal taleplerinden biriside ÖTV indirimi. Akaryakıt'tan otomobile, telefondan başlayarak herşeye uygulanan abartılı Özel Tüketim Vergisi'nin artık kaldırılması şart. Esnaf ve iş dünyasının kazancının yüzde 70 oranından fazlasına vergiler ve cezalar yolu ile el koyan devletin, vatandaşlarını güçlendirme mecburiyeti var. Memur ve işçi maaşları dahil herşeyden yüksek oranlı gelir vergisi kesildiği günümüzde, vatandaş artık devlete fazladan para ödemek istemiyor! İşte tüm bu gerçekler ışığında hem AK parti'nin hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son fırsatı; 2022 yılı Temmuz ayı itibariyle 2022 yaz ayları diyebiliriz. Türkiye'nin turizm alanında elde ettiği başarılar kadar ihracat başarılarıda fazlası ile değerli. Bu nedenle ihracatın teşviki, esnaflıktan kobi firma sürecine dönüşümün desteklenmesi, iş dünyasında kredi kullanımının artırılması, her ailenin sende bir kere tatile gidebilmesi için özel aile tatil kredilerinin kamu bankalarınca temini, e-haciz uygulamalarının acilen durdurulması gibi hızlı adımlarında atılması ile Türkiye'de piyasalarla birlikte sosyal yapıyı toparlamak mümkün. Bir diğer husus ise; tarım ve çiftçilik ile köye dönüş. Şehirlerin dolduğu, büyükşehirlerin taştığı Türkiye'de, köye dönüşü teşvik edici sosyal kalkınma reformlarına ihtiyaç var. Uyuşturucu ile mücadele sürecinde önemli bir yol kat eden Türkiye'nin; aile ve sosyal politika reformlarıyla köye dönüşü hızlandırması ile tarım ve hayvancılık sektöründe kalkınmayı güçlendirmesi, elzem ekonomik gerçekler arasında yer alıyor. Sokak röportajları, sosyal medya paylaşımları ve gizli, açık görüşmelerin genelinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alternatifsiz bir lider olduğu ancak var olan ekonomik sorunlar ile birlikte onlarca yıldır süre gelen yasal sorunların yarattığı sıkıntıların toplumda nüyük yük oluşturduğu ortaya çıkıyor. Türkiye'nin önündeki engelleri hızla aştığı ve hem yerel yönetim hemde ulusal yönetim açısından topraklarına değer kattığı bir dönemde, toplumun sosyo ekonomik durumunun güçlendirilmesine acil ihtiyaç duyuluyor. Türkiye'nin ufuk çizgisi olarak belirlenen 2023 yılına güçlü girmesi ile birlikte Türkiye'nin 2030 yılında Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek, Kırgızistan, Malezya, Rusya, İngiltere, Almanya, Azerbaycan, Suriye ve Irak ile güçlendireceği yeni yatırım hamleleri ülkenin gücünü katlayacaktır kanaati ile 2022 yılı yaz fırsatlarını Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin kaçırmamasını temenni ediyorum.