Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Kuzey savaşının öğrettikleri...

Dünya, 2022 yılının ilk çeyreğinde Rusya ve Ukrayna arasında oluşan gerilim ve akabinde başlayan savaş ile gündemini belirledi. Görmekteyiz ki, önümüzdeki aylarda Rusya, Ukrayna'nın ötesindeki hedeflerine de yönelerek daha geniş bir savaşı bölgede körükleyecek. Eldeki veriler, analizler ve öngörülerim neticesinde; Rusya'nın Ukrayna atağı ile başlayan süreci iki ülke arasında sınırlı kalan bir savaş olarak değil, Kuzey Savaşları olarak tanımlamayı daha uygun gördüm. Önceki günkü yazımda da ifade ettiğim gibi; Rusya'nın ileri hedefi Almanya'dır. Rusya Devlet Başkanı Hitler'den intikam almak adına o bölgeye geniş çaplı ve muhtemelen nükleer başlıklı bir saldırıyı önümüzdeki üç yıl içerisinde ön görüyor. Görünen o ki; üçüncü Dünya savaşı ile uzay çağı arasına sıkışmış bir dönemden geçiyoruz.   Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere başta olmak üzere NATO ülkelerinin çağrılarını da değerlendirdiğimizde; Kuzey Savaşı'nın daha uzun yılları ve daha fazla ülkeyi kapsayarak devam edeceğine dair öngörülerimde haklıyım. Bilindiği üzere Rusya veyahut resmi adı ile Rusya Federasyonu; 17 milyon 300 bin kilometre kare yüzölçümü, 2022 yılı verilerine göre 144 milyondan fazla nüfusu, Avrupa ve Asya kıtasına yayılan ülke sınırları ile Dünya'nın en geniş ülkesidir. Rusya, deniz sınırları üzerinden değerlendirildiğinde; Ohotsk Denizi ile Japonya, Bering Boğazı ile Alaska üzerinden Amerika'nın ve Karadeniz sayesinde Türkiye ile komşudur. Rusya'nın bu kritik komşularının ötesinde yazımızın derinliğinde ifade ettiğimiz Kuzey gerçeği çok değerlidir. Karasal olarak değerlendirdiğimizde kuzeybatıdan güneydoğuya Rusya; Norveç, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Belarus, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Çin, Moğolistan ve Kuzey Kore ile komşudur. Ve tüm bu değerlendirmeleri incelediğimizde; Ukrayna, tüm bu ülkeler içerisinde en stratejik savunma ve saldırı noktası olarak göze çarpmaktadır. Elbette Ukrayna'nın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile diğer ekonomik artı değerlerini ayrıca uzun uzadıya işlemekte fayda var.   ***   Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan ve başlangıcı ile beraber ilerleyişini değerlendirdiğimizde adını ilk benim koyduğum Kuzey Savaşı'nın ömrü, ortalama 8 ila 10 yıldır. Rusya bu dönemde Ukrayna'nın ötesinde; Polonya, Belarus, Litvanya, Estonya, Finlandiya ve Norveç'i işgal edecek, akabinde Gürcistan sınırına uzun menzilli hava savunma sistemleri ile karasal askeri yığınak yaparak Azerbaycan, Kazakistan ve Moğolistan üzerinden gelecek arka kapı ataklarına karşı önlem alacaktır. Rusya'nın yakın ileri tarihte Polonya ve Finlandiya üzerine yürüyeceğini tahmin eden NATO, her iki ülkeye önceki gün tam üyelik teklifinde bulunmuştur.     NATO'nun yetersiz kaldığı, Dünya Bankası'nın esamesinin okunmadığı Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta öğrendiğimiz gerçekler; ülkemiz ve ülke ekonomimiz adına da önemlidir. Rusya'nın saldırıları sonucu birçok ev, araç, işyeri ve şehir ağır yara aldı. İnsanlar evlerini, canlarını kurtarma pahasına terk etti. Evlerinde bulunan eşyalarını oldukları yere bıraktılar. Hatta paralarının bile bir değeri kalmadı diyebiliriz. Ukrayna halkı; altın ve gümüş gibi madeni değeri olan emtiyaları yanlarına alarak ülke dışına kaçma yolları arıyorlar. Ve yine bankalar, perakende sektörü, marketler, kasaplar, tarlalar, soğuk hava depoları, finans merkezleri, beyaz eşya ve teknoloji ile giyim mağazaları, fabrikalar ve daha fazlası oldukları yerde kala kaldılar! Ve bunları koruyan, güvence altına alan hatta oluşacak zararları öngörerek zararı karşılayacağını vaat eden sigorta şirketlerinin yöneticileri bile Ukrayna'yı büyük ölçüde terk etti. Canlarını kurtarma telaşında olan Ukrayna halkının gözü ne evinin tapusunu, ne sigorta poliçesini nede aracının ruhsatı ile diplomalarını gördü. Halk, canı pahasına üç beş kuruş parasını varsa altın veya gümüş gibi emtialarını alarak yurtlarını terk etti. Bankalarda kalan paralar, altınlar ve diğer değerli eşyayı saymıyorum bile! Geride kalanlar Rusya'nın savaş ganimeti olarak değerlendirilecek...   Evet, olası bir savaşta yastık altında veyahut elinizde olandan daha değerli bir varlığınız olmadığını anlatmak istiyorum sizlere. Bugün öğleden sonra akaryakıta gelen fahiş zamlar sonrasında Bursa dahil olmak üzere Türkiye'nin heryerinde akaryakıt istasyonları adeta trafiği durdururcasına kuyruklara seyirci oldu. Motorin fiyatının Çanakkale, benzin fiyatının Bursa plakasını geçtiği günümüzde; akaryakıt fiyatlarının Erzincan ve Erzurum plakasına Mart ayı içerisinde erişmesinden endişe ediliyor. Orta düzey fiyatlı araçların Bin Türk Lirasına yakın rakamlara depolarını doldurdukları Türkiye'de, Kuzey Savaşından ders almak zorundayız!   Kabul etmeliyiz ki; ufak bir akaryakıt fiyat yükselişinde akaryakıt istasyonlarında kuyruk olanlar, bankalardaki paralarını, altınlarını, değerli eşyalarını savaş veya olağanüstü bir hal durumunda nasıl alacaklar? Teknolojinin çöktüğü ve iletişim ile haberleşmenin sağlıklı olarak sağlanamadığı Ukrayna'da olduğu gibi Türkiye'de olası elektrik ve internet kesintileri sonrasında bankalarda ki paranıza, altın ve diğer değerli eşyalarınıza nasıl ulaşacaksınız?   Türkiye Sigorta ile pozitif ve bütünleştirici adımlar atan Ankara'nın hızla, Ukrayna'da yaşanan durumu tüm çıplaklığı ile değerlendirmesi ve ülke ekonomisine buna göre tedbirler alması önemli. Bugün kamu bankalarında döviz karşılığı Türk lirası mevduat hesapları oluşturan Türkiye, olası bir olağanüstü durumda Türk Lirası'nın değerini nasıl güçlü tutacak? Ve yine ülke savaş durumuna girdiğinde, Türk Lirası'nın değeri ne olacak? Fazla değil, yüzyıl önce küresel değeri olan Osmanlı lirası bugün tedavülde mi? Peki, altın ve gümüş? Evet, bugün kaç ülke; Ukrayna'nın parası ile ticaret yapabilir? Başkenti dahil ülkesinin geneli saldırı ve işgal altında olan Ukrayna'nın ekonomik bir güven ve varlık değeri kaldı mı?   Kısacası; sürekli yaz mevsimine göre siyaset ve strateji üretenlerin kış aylarına hazırlıklı olmasında fayda var. Ve yine vatandaşlar olarak Ukrayna'dan ders almalıyız. Ve demeliyiz ki; ne varsa elimizde var, başkasının elinde olandan bize ne fayda var!
Ekleme Tarihi: 26 Şubat 2022 - Cumartesi

Kuzey savaşının öğrettikleri...

Dünya, 2022 yılının ilk çeyreğinde Rusya ve Ukrayna arasında oluşan gerilim ve akabinde başlayan savaş ile gündemini belirledi. Görmekteyiz ki, önümüzdeki aylarda Rusya, Ukrayna'nın ötesindeki hedeflerine de yönelerek daha geniş bir savaşı bölgede körükleyecek. Eldeki veriler, analizler ve öngörülerim neticesinde; Rusya'nın Ukrayna atağı ile başlayan süreci iki ülke arasında sınırlı kalan bir savaş olarak değil, Kuzey Savaşları olarak tanımlamayı daha uygun gördüm. Önceki günkü yazımda da ifade ettiğim gibi; Rusya'nın ileri hedefi Almanya'dır. Rusya Devlet Başkanı Hitler'den intikam almak adına o bölgeye geniş çaplı ve muhtemelen nükleer başlıklı bir saldırıyı önümüzdeki üç yıl içerisinde ön görüyor. Görünen o ki; üçüncü Dünya savaşı ile uzay çağı arasına sıkışmış bir dönemden geçiyoruz.

 

Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere başta olmak üzere NATO ülkelerinin çağrılarını da değerlendirdiğimizde; Kuzey Savaşı'nın daha uzun yılları ve daha fazla ülkeyi kapsayarak devam edeceğine dair öngörülerimde haklıyım. Bilindiği üzere Rusya veyahut resmi adı ile Rusya Federasyonu; 17 milyon 300 bin kilometre kare yüzölçümü, 2022 yılı verilerine göre 144 milyondan fazla nüfusu, Avrupa ve Asya kıtasına yayılan ülke sınırları ile Dünya'nın en geniş ülkesidir. Rusya, deniz sınırları üzerinden değerlendirildiğinde; Ohotsk Denizi ile Japonya, Bering Boğazı ile Alaska üzerinden Amerika'nın ve Karadeniz sayesinde Türkiye ile komşudur. Rusya'nın bu kritik komşularının ötesinde yazımızın derinliğinde ifade ettiğimiz Kuzey gerçeği çok değerlidir. Karasal olarak değerlendirdiğimizde kuzeybatıdan güneydoğuya Rusya; Norveç, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Belarus, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Çin, Moğolistan ve Kuzey Kore ile komşudur. Ve tüm bu değerlendirmeleri incelediğimizde; Ukrayna, tüm bu ülkeler içerisinde en stratejik savunma ve saldırı noktası olarak göze çarpmaktadır. Elbette Ukrayna'nın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile diğer ekonomik artı değerlerini ayrıca uzun uzadıya işlemekte fayda var.

 

***

 

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan ve başlangıcı ile beraber ilerleyişini değerlendirdiğimizde adını ilk benim koyduğum Kuzey Savaşı'nın ömrü, ortalama 8 ila 10 yıldır. Rusya bu dönemde Ukrayna'nın ötesinde; Polonya, Belarus, Litvanya, Estonya, Finlandiya ve Norveç'i işgal edecek, akabinde Gürcistan sınırına uzun menzilli hava savunma sistemleri ile karasal askeri yığınak yaparak Azerbaycan, Kazakistan ve Moğolistan üzerinden gelecek arka kapı ataklarına karşı önlem alacaktır. Rusya'nın yakın ileri tarihte Polonya ve Finlandiya üzerine yürüyeceğini tahmin eden NATO, her iki ülkeye önceki gün tam üyelik teklifinde bulunmuştur.  

 

NATO'nun yetersiz kaldığı, Dünya Bankası'nın esamesinin okunmadığı Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta öğrendiğimiz gerçekler; ülkemiz ve ülke ekonomimiz adına da önemlidir. Rusya'nın saldırıları sonucu birçok ev, araç, işyeri ve şehir ağır yara aldı. İnsanlar evlerini, canlarını kurtarma pahasına terk etti. Evlerinde bulunan eşyalarını oldukları yere bıraktılar. Hatta paralarının bile bir değeri kalmadı diyebiliriz. Ukrayna halkı; altın ve gümüş gibi madeni değeri olan emtiyaları yanlarına alarak ülke dışına kaçma yolları arıyorlar. Ve yine bankalar, perakende sektörü, marketler, kasaplar, tarlalar, soğuk hava depoları, finans merkezleri, beyaz eşya ve teknoloji ile giyim mağazaları, fabrikalar ve daha fazlası oldukları yerde kala kaldılar! Ve bunları koruyan, güvence altına alan hatta oluşacak zararları öngörerek zararı karşılayacağını vaat eden sigorta şirketlerinin yöneticileri bile Ukrayna'yı büyük ölçüde terk etti. Canlarını kurtarma telaşında olan Ukrayna halkının gözü ne evinin tapusunu, ne sigorta poliçesini nede aracının ruhsatı ile diplomalarını gördü. Halk, canı pahasına üç beş kuruş parasını varsa altın veya gümüş gibi emtialarını alarak yurtlarını terk etti. Bankalarda kalan paralar, altınlar ve diğer değerli eşyayı saymıyorum bile! Geride kalanlar Rusya'nın savaş ganimeti olarak değerlendirilecek...

 

Evet, olası bir savaşta yastık altında veyahut elinizde olandan daha değerli bir varlığınız olmadığını anlatmak istiyorum sizlere. Bugün öğleden sonra akaryakıta gelen fahiş zamlar sonrasında Bursa dahil olmak üzere Türkiye'nin heryerinde akaryakıt istasyonları adeta trafiği durdururcasına kuyruklara seyirci oldu. Motorin fiyatının Çanakkale, benzin fiyatının Bursa plakasını geçtiği günümüzde; akaryakıt fiyatlarının Erzincan ve Erzurum plakasına Mart ayı içerisinde erişmesinden endişe ediliyor. Orta düzey fiyatlı araçların Bin Türk Lirasına yakın rakamlara depolarını doldurdukları Türkiye'de, Kuzey Savaşından ders almak zorundayız!

 

Kabul etmeliyiz ki; ufak bir akaryakıt fiyat yükselişinde akaryakıt istasyonlarında kuyruk olanlar, bankalardaki paralarını, altınlarını, değerli eşyalarını savaş veya olağanüstü bir hal durumunda nasıl alacaklar? Teknolojinin çöktüğü ve iletişim ile haberleşmenin sağlıklı olarak sağlanamadığı Ukrayna'da olduğu gibi Türkiye'de olası elektrik ve internet kesintileri sonrasında bankalarda ki paranıza, altın ve diğer değerli eşyalarınıza nasıl ulaşacaksınız?

 

Türkiye Sigorta ile pozitif ve bütünleştirici adımlar atan Ankara'nın hızla, Ukrayna'da yaşanan durumu tüm çıplaklığı ile değerlendirmesi ve ülke ekonomisine buna göre tedbirler alması önemli. Bugün kamu bankalarında döviz karşılığı Türk lirası mevduat hesapları oluşturan Türkiye, olası bir olağanüstü durumda Türk Lirası'nın değerini nasıl güçlü tutacak? Ve yine ülke savaş durumuna girdiğinde, Türk Lirası'nın değeri ne olacak? Fazla değil, yüzyıl önce küresel değeri olan Osmanlı lirası bugün tedavülde mi? Peki, altın ve gümüş? Evet, bugün kaç ülke; Ukrayna'nın parası ile ticaret yapabilir? Başkenti dahil ülkesinin geneli saldırı ve işgal altında olan Ukrayna'nın ekonomik bir güven ve varlık değeri kaldı mı?

 

Kısacası; sürekli yaz mevsimine göre siyaset ve strateji üretenlerin kış aylarına hazırlıklı olmasında fayda var. Ve yine vatandaşlar olarak Ukrayna'dan ders almalıyız. Ve demeliyiz ki; ne varsa elimizde var, başkasının elinde olandan bize ne fayda var!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve esnafpostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.