Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konudan haberi ne kadar var bilinmez ama ben, Elazığ depremi sonrasında ki araştırmalarım sonrasında öğrendim. Meğer Bursa'da DEPAR varmış! Yani, Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi. Ve bu merkez, Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulu bir yapı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat görev vererek Bursa'ya kazandırdığı ve Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Arif Karademir ile Manisa ve sonrasında gerçekleşen ve gerçekleşmeye devam eden Manisa ve Elazığ depremleri ile teknik süreçlerini telefon trafiğinde konuştuk. Gördüm ki, Ankara Bursa'dan maalesef yeterince istifade edemiyor. Ve yine Bursa'da Teknik Üniversitesi'nin nimetlerinden Ankara gibi kentimizde habersiz diyebilirim.   Rektör Arif Karademir ile görüşmemiz neticesinde konusunda Dünya'nın tanıdığı Bursa başta olmak üzere Türkiye'nin pekte farkında olmadığı bir isme, Prof. Dr. Beyhan Bayhan'a geldi konu. Meğer Bursa'da ne cevherler varmışta kıymet bileni yokmuş. Beyhan Bayhan hoca ile uçağı kalkmadan birkaç dakika önce uçak içerisinde telefon trafiği gerçekleştirdik. Kendisine Manisa ve Elazığ depremleri üzerinden benimde önceki gün yazdığım "Sadece Deprem mi?" soru başlığı üzerinde ki merak ettiklerimi sordum. Kendisi de günlerdir haberleri çıkan Manisa ve Elazığ depremlerine rağmen neden uzmanlara hiç mikrofon uzatılmadığından şikayetçi bir halde cevapladı sorumu. Manisa ve Elazığ depremlerinin farklı fay hatlarında ki hareketlilikten kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Beyhan Bayhan, "Bir nükleer patlama veya farklı bir yöntemle elde edilecek sismik kayıt, doğal bir depremden elde edilecek kayıttan farklıdır. Bunu da mevcut cihazlarımızla tespit edebiliyoruz. Elazığ ve Manisa depremleri doğal kaynaklı depremlerdir" diyerek yüreklerimize su serpti. Yine Kore benzeri füze denemelerine de dikkat çekerek her dalganın farklı bir frekans rengi olduğundan bahsetti. Elbette 1996 yılında Dünya genelinde ortaya çıkan bazı gelişmeleri bizler hatırlattık lakin, kamu güvenliği nedeniyle o konularda sessiz kalmayı daha doğru buldu kendileri.   Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir'den duyduğum DEPAR hakkında kısa bilgiler aldım kendilerinden. Bayhan, "DEPAR'ın yönetim kurulunda 6 akademisyeniz. Yine İnşaat Mühendisliği Bölümü olarak 13 akademisyen personel ile görev yapıyoruz. Türkiye'de 10'dan fazla noktada DEPAR benzeri yapılar var" diyerek aslında üzerinde uzun uzadıya düşünmemiz gereken bir noktaya değindi. DEPAR var ama kullanan, kendilerinden fikir alan, kentlerini soran Belediye Başkanları, Kamu yöneticileri ve Bakanlar yok!   ***   Peki, kim bu Prof. Dr. Beyhan Bayhan. Açıkçası araştırdıkça gururlandığım bir özgeçmişe sahip. Gazi Üniversitesi'de Lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Yüksek Lisans, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Doktora derecelerine sahip bildiğiniz dahi bir bilim insanı. Elbette buralarla da yetinmemiş Beyhan Bayhan hoca. Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde bulunan Kaliforniya Üniversitesi Pasifik Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi ve Tayvan Ulusal Deprem Araştırma Merkez Laboratuvarı'nda araştırmacı olarak görev yapmış. Türkiye'nin beyin göçünden şikayetçi oluyoruz hep. Beyhan Bayhan hoca 2012 yılında 15'nci Dünya Deprem Mühendisliği Konferansı bünyesinde gerçekleşen "Betonarme Binaların Deprem Sırasındaki Davranış Tahmini" başlıklı Uluslararası yarışmada Portekiz'de binaların 40 yarışmacı arasından Dünya ikinciliği kazanmış hali hazırda 42 yaşında olan genç bir bilim insanımız. Ve yine 2012 yılından bu yana DEPAR'ın Müdürü.   Sismik İzolasyon Sistemi nedir?   Elbette konu teknik olunca Prof. Dr. Arif Karademir ile uzun uzadıya konuşma fırsatı yaratmak gerekiyor. Zeki insanların deha seviyesinde olanlarına bayılıyorum. Bunlardan birisi de Sayın Bursa Valimiz Yakup Canbolat. Zeki ve mütevazi insanlarla keyifli sohbetler etme huyum, Uludağ Üniversitesi'nde okuduğum yıllardan edindiğim bir hobi. O kadar Profesör ve akademisyenle aynı havayı soluyunca bambaşka biri oluyor insan.   Arif hoca bana Sismik İzolasyon Sistemi'nden bahsetti. Hali hazırda Bursa Şehir Hastanesi'nde de bu sistem kurulu olduğundan ve bu sistemin ülkemizin geleceği için önemine değindi. Elbette kendileri gecenin ilerleyen saatlerine rağmen bir toplantıdan diğerine geçiş esnasında kısaca fikir beyan etti. Aslında bu projenin BEBKA ve BTSO eliyle üretiminin Bursa'ya kazandıralabileceği fikri hoşuma gitti. Bu konuda Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ne düşünür bilemem, lakin Bursa bu anlamda önemli bir fırsat.   "Sismik İzolasyon Sistemi" ya da "Sismik İzolatör" sistemleri; yapıya gelen deprem, rüzgar vb. yüklerin azaltılmasına yarayan sistem. Aslında 100 ve üzeri yataklı hastanelerde, özellikleri yönetmeliklerde ve genelgelerde belirlenmiş kamu ve tüm yapılarda kullanımı zorunlu olan bir sistem. Lakin, yeni yapılan stratejik öneme sahip kamu yapıları dışında ülkemizde pekte fazla kullanılmıyor. Yine eski binalar ile tarihi binalar bu sistemden mahrum. 1855 yılından bugüne büyük bir depremin gerçekleşmediği Bursa'da bu sistemler ne kadar aktif kullanıyor bunuda konunun uzmanlarına sormak lazım! Lakin son fay hareketliliklerini değerlendirdiğimizde, 1766 yılından bu yana aktif olmayan Marmara Denizi Havzası'nda ki fay hattında gerçekleşecek bir depremin yaratacağı yıkımı çok iyi okumak zorundayız.   Kısacası, Bursa başta olmak üzere Türkiye neden yıllardır DEPAR atmıyor diye hepimiz Ankara'ya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da altında ki danışman kadroya sormak zorunda. Velev ki, deprem affetmiyor!