Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Herşeyi sıfırlayın...

Pandemi ile birlikte tüm uluslarası kavramlarda ve kurumsallarda büyük değişimler yaşanıyor. Ülkelerin sınırları ve nüfusları çoktan değişmeye başladı bile. Yeni ticaret anlaşmaları, sanayi modelleri ve yapay zeka ile birlikte ortaya çıkan yeni çağ, finans dünyasından üretime varıncaya kadar her kuralın yeni baştan yazılmasını sağladı. Ve küresel beklentileri doğru okuduğumuzda dünya, çok uluslu bir sıfırlamaya doğru hızla ilerliyor.   Yeni baştan başlamak olarak da niteleyebileceğimiz bu sıfırlama, mevcut tüm değerlerin sıfırlanması ve yeni değerlerin ortaya çıkmasına neden olacak. Çok yakın bir zaman içerisinde ne ülke sınırlarının ne de para birimlerinin bir anlamı olmayacak. Hatta, üretim teknolojileri ve yöntemleri ile enerji kaynakları ve para birimleri bile yenilenecek. Geldiğimiz bu noktada siyaset üstü bir ekonomi gerçekliği ile küresel çapta yüzleşiyoruz. Adı tam olarak konulmamış yeni çağ; gençlik ve yeni başlangıçlar olarak kendini tanımlıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde birçok ulusal ve uluslararası firmanın başına ortalama 30-40 yaş aralığı gençler oturacak. Yapay zeka ve bilişim altyapılarının güçleneceği yeni ticaret döneminde, üretim ve tüketim anlayışımızda değişecek. Kıtlık beklentisinin yüksek olduğu Dünya'da, yeni küresel salgınlar ve hızlı nüfus kayıpları gündemde. Elbette bu beklentiler sanayinin yerine tarım, gıda ve su ekonomisinin güçlenmesine neden olacak. Bu alanlara yatırım yapanlar hızlı ve çok kazanacak.   Dünya'nın hızla yüzleştiği bu gerçekliği komplo teorisyonleri, "sıfırlama" olarak tanımlıyor. Peki, böyle birşey mümkün mü? Veyahut ne yapmak lazım? Evet, böyle bir gerçeklik mümkün. Türkiye açısından yakın tarihimize baktığımızda 1999 Marmara depremi ile bunu ekonomiden siyasete her alanda yaşadık. Günümüzde Irak, Suriye, Afganistan süreçleri ile küresel değişimleri ve sıfırlamaları bölgeler bazında yaşıyoruz. Yine Avrupa Birliği'ndeki güçlü nüfus kayıpları da bu teoriyi doğruluyor. Tıbbi olarak bunu değerlendirdiğimizde, "her zehirin ilacı kendisidir" kavramı değer kazanıyor. Yani zehir aynı zamanda panzehir. Türkiye'nin "Başkanlık" sistemi ile kendisini yakın geçmişte sıfırladığını biliyoruz. Yine Türk Lirası'ndan altı sıfır atılması da finansal bir sıfırlama olarak bilgi dağarcığımızda duruyor. Yeni dönemde hükümetin atacağı doğru adımlar ile ekonomik ve hukuksal bir sıfırlamaya ihtiyaç duyulduğu aşikar. Bu yönde hükümetinde kısa süre içerisinde ciddi bir kabine reformu ve hemen akabinde yasal düzenlemeler sonrası yeni yönetim modellerini her alanda devreye alması kaçınılmaz bir gerçeklik.   Türkiye'nin hukuksal bir reforma yani af sistemine ihtiyacı var. Ham mali konularda hemde adli konularda gerçekleşmesi mecburi olan bu af ile hem finans sorunları hemde bürokratik engeller aşılabilir. Ve toplumun her katmanı ile yeniden ortak değerde iletişimler kurulabilir. Yine emtia yatırımlarında ki küresel değişimleri yakından takip ettiğimizde kağıt para döneminden elektronik para ile birlikte dijital yatırımlar dönemine geçeceğimizi söyleyebilirim. Tabiki, altın ve gümüş gibi emtia yatırımlarını demir, çelik ve diğer varlık fırsatları olarak kabul etmeliyiz.   Türkiye, 2024 yılında elektronik Türk lirası, finans ve bankacılık hizmetleri ile yeni bir döneme girecek. Yine, faiz ve enflasyon arasındaki uçurumu aşmak için en doğru yöntem sıfırlama. Türkiye'nin bir savaş veya deprem beklentisi içerisinde kaygılı bir süreç yaşadığını toplumun her hücresinden ve iş dünyasını yönetenlerin gözbebeklerinden okuyabiliyoruz. Savaş ve deprem yerine ulusal bir yıkım çağrısı ile Türkiye'de yeni bir "inşa ve inşaat" dönemi başlayacak. İş dünyasınında destekleyeceği bu dev reform ile hem şehirler sıfırlanacak hemde şirketler kurumsallaşacak. Tabiki bu yıkım süreci bürokrasi ve siyasetinde sıfırlanmasına yani her açıdan değişimine yol açacak. Yeni düzende kurumsal olmayan, basın ve medya ile halkla ilişkileri zayıf şirketlerin herhangi bir otorite içerisinde değerliliği mali büyüklüğü dışında mümkün olmayacak. Oda ve borsalarda yaşanacak yönetim değişimleri ile birlikte 2022 yılı, Türkiye açısından büyük bir sıfırlama dönemi olacak. Türkiye, 2023 yılına aylar kala eski dönemine dair tüm yüklerini atarak bağırsaklarını her alanda temizleyecek. Hatta buna mecbur kalacak.   Kısacası dünya ile aynı anda kendisini sıfırlayacak yeni Türkiye'de var olmanın tek yolu; kendimizi, işimizi, ticari faaliyetlerimiz ile birlikte şirketlerimizi sıfırlamak. Herşeyi sıfırladığınızda ortaya çıkacak fırsatları öngörebilmek için, hukuksal ve finansal danışmanlıklar edinin. Yine basın ve halkla ilişkiler ile sosyal medya ve dijital sistemlerinizi güncelleyecek vizyonel adımlar atın. Yeni Türkiye'de "var olabilmek" ve yeni Dünya'da "bende varım" demek istiyorsanız, herşeyi sıfırlayın. Ve herşeyden önemlisi, bizi takip etmeye devam edin...
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2021 - Pazar

Herşeyi sıfırlayın...

Pandemi ile birlikte tüm uluslarası kavramlarda ve kurumsallarda büyük değişimler yaşanıyor. Ülkelerin sınırları ve nüfusları çoktan değişmeye başladı bile. Yeni ticaret anlaşmaları, sanayi modelleri ve yapay zeka ile birlikte ortaya çıkan yeni çağ, finans dünyasından üretime varıncaya kadar her kuralın yeni baştan yazılmasını sağladı. Ve küresel beklentileri doğru okuduğumuzda dünya, çok uluslu bir sıfırlamaya doğru hızla ilerliyor.

 

Yeni baştan başlamak olarak da niteleyebileceğimiz bu sıfırlama, mevcut tüm değerlerin sıfırlanması ve yeni değerlerin ortaya çıkmasına neden olacak. Çok yakın bir zaman içerisinde ne ülke sınırlarının ne de para birimlerinin bir anlamı olmayacak. Hatta, üretim teknolojileri ve yöntemleri ile enerji kaynakları ve para birimleri bile yenilenecek. Geldiğimiz bu noktada siyaset üstü bir ekonomi gerçekliği ile küresel çapta yüzleşiyoruz. Adı tam olarak konulmamış yeni çağ; gençlik ve yeni başlangıçlar olarak kendini tanımlıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde birçok ulusal ve uluslararası firmanın başına ortalama 30-40 yaş aralığı gençler oturacak. Yapay zeka ve bilişim altyapılarının güçleneceği yeni ticaret döneminde, üretim ve tüketim anlayışımızda değişecek. Kıtlık beklentisinin yüksek olduğu Dünya'da, yeni küresel salgınlar ve hızlı nüfus kayıpları gündemde. Elbette bu beklentiler sanayinin yerine tarım, gıda ve su ekonomisinin güçlenmesine neden olacak. Bu alanlara yatırım yapanlar hızlı ve çok kazanacak.

 

Dünya'nın hızla yüzleştiği bu gerçekliği komplo teorisyonleri, "sıfırlama" olarak tanımlıyor. Peki, böyle birşey mümkün mü? Veyahut ne yapmak lazım? Evet, böyle bir gerçeklik mümkün. Türkiye açısından yakın tarihimize baktığımızda 1999 Marmara depremi ile bunu ekonomiden siyasete her alanda yaşadık. Günümüzde Irak, Suriye, Afganistan süreçleri ile küresel değişimleri ve sıfırlamaları bölgeler bazında yaşıyoruz. Yine Avrupa Birliği'ndeki güçlü nüfus kayıpları da bu teoriyi doğruluyor. Tıbbi olarak bunu değerlendirdiğimizde, "her zehirin ilacı kendisidir" kavramı değer kazanıyor. Yani zehir aynı zamanda panzehir. Türkiye'nin "Başkanlık" sistemi ile kendisini yakın geçmişte sıfırladığını biliyoruz. Yine Türk Lirası'ndan altı sıfır atılması da finansal bir sıfırlama olarak bilgi dağarcığımızda duruyor. Yeni dönemde hükümetin atacağı doğru adımlar ile ekonomik ve hukuksal bir sıfırlamaya ihtiyaç duyulduğu aşikar. Bu yönde hükümetinde kısa süre içerisinde ciddi bir kabine reformu ve hemen akabinde yasal düzenlemeler sonrası yeni yönetim modellerini her alanda devreye alması kaçınılmaz bir gerçeklik.

 

Türkiye'nin hukuksal bir reforma yani af sistemine ihtiyacı var. Ham mali konularda hemde adli konularda gerçekleşmesi mecburi olan bu af ile hem finans sorunları hemde bürokratik engeller aşılabilir. Ve toplumun her katmanı ile yeniden ortak değerde iletişimler kurulabilir. Yine emtia yatırımlarında ki küresel değişimleri yakından takip ettiğimizde kağıt para döneminden elektronik para ile birlikte dijital yatırımlar dönemine geçeceğimizi söyleyebilirim. Tabiki, altın ve gümüş gibi emtia yatırımlarını demir, çelik ve diğer varlık fırsatları olarak kabul etmeliyiz.

 

Türkiye, 2024 yılında elektronik Türk lirası, finans ve bankacılık hizmetleri ile yeni bir döneme girecek. Yine, faiz ve enflasyon arasındaki uçurumu aşmak için en doğru yöntem sıfırlama. Türkiye'nin bir savaş veya deprem beklentisi içerisinde kaygılı bir süreç yaşadığını toplumun her hücresinden ve iş dünyasını yönetenlerin gözbebeklerinden okuyabiliyoruz. Savaş ve deprem yerine ulusal bir yıkım çağrısı ile Türkiye'de yeni bir "inşa ve inşaat" dönemi başlayacak. İş dünyasınında destekleyeceği bu dev reform ile hem şehirler sıfırlanacak hemde şirketler kurumsallaşacak. Tabiki bu yıkım süreci bürokrasi ve siyasetinde sıfırlanmasına yani her açıdan değişimine yol açacak. Yeni düzende kurumsal olmayan, basın ve medya ile halkla ilişkileri zayıf şirketlerin herhangi bir otorite içerisinde değerliliği mali büyüklüğü dışında mümkün olmayacak. Oda ve borsalarda yaşanacak yönetim değişimleri ile birlikte 2022 yılı, Türkiye açısından büyük bir sıfırlama dönemi olacak. Türkiye, 2023 yılına aylar kala eski dönemine dair tüm yüklerini atarak bağırsaklarını her alanda temizleyecek. Hatta buna mecbur kalacak.

 

Kısacası dünya ile aynı anda kendisini sıfırlayacak yeni Türkiye'de var olmanın tek yolu; kendimizi, işimizi, ticari faaliyetlerimiz ile birlikte şirketlerimizi sıfırlamak. Herşeyi sıfırladığınızda ortaya çıkacak fırsatları öngörebilmek için, hukuksal ve finansal danışmanlıklar edinin. Yine basın ve halkla ilişkiler ile sosyal medya ve dijital sistemlerinizi güncelleyecek vizyonel adımlar atın. Yeni Türkiye'de "var olabilmek" ve yeni Dünya'da "bende varım" demek istiyorsanız, herşeyi sıfırlayın. Ve herşeyden önemlisi, bizi takip etmeye devam edin...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve esnafpostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.