Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son kabine toplantısı açıklamaları üzerinden ülke gündemini değerlendirdiğimizde; Ankara'nın Almanya'da devam eden G7 zirvesi ve devamında NATO zirvesine göre, iç ekonomik dengelerini belirleyeceğini öngörüyoruz.
Türkiye'nin, NATO'nun stratejik ortağı olmasının çok ötesinde son dönemde Anadolu'da yükselen "Turancılık" ve beraberinde devam eden "İslamcılık" hareketliliği; Türkiye'nin olası askeri operasyonlarla sınırlarını genişleteceği gerçeğini ortaya çıkarıyor. Yunanistan'ın küstah ataklarına net bir diplomatik ve askeri usül ile kadim esaslar üzerinden karşılık veren Türkiye, sürecin sonunda Ege'de 12 ada ile beraber tüm irili ufaklı adaları ve beraberinde Kıbrıs'ı tamamen Mavi Vatan'a katacaktır kanaatindeyim.
Vatandaşın gündeminde olan asgari ücret zammı konusunun yine netlik kazanmadığı bir dönemde, memur maaşları başta olmak üzere yaşlı ve engelli aylıklarının da Kurban Bayramı öncesi hesaplara yatacağını müjdeleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; "Kurban Bayramı 15 Temmuz ile birleştirildi, 20 bin öğretmen ataması için talimat verildi, asgari ücret zammı konusunun bayram öncesi netleşmesi için talimat verildi, aile destek programının ilk ödemeleri Temmuz ayında gerçekleştirilecek, Cumhurbaşkanı ödeneği ek bütçeden çıkarılacak, Akdeniz ve Karadeniz'de yeni sontaj bölgeleri oluşturulacak, Eskişehir'e bin 200 ton cevher işleyecek tesis kurulacak, Suriye için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne beklenen yeşil ışık verildi, operasyon an meselesi..."
Türkiye'nin derin gündeminde sosyal medya ve internet yasası var. Twitter'a son yansıyan görüntüler ve açıklamalar sonrası yasanın Kurban Bayramı öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkması bekleniyor. Kral Salman ziyaretinin olumsuz etkileri sürerken, son çıkan Marmaris yangını; AFAD başta olmak üzere birçok kurumun etraflıca düzenlenmesi ile uzun süredir yokluğu hissedilen kamu disiplininin tüm kamu kurum ve kuluşlarında yeniden tesisi yönünde üst düzey çalışmalara hız kattı. Kılık kıyafet serbestliğinin kamu bütünlüğünü aşacak şekilde bir sürece yönelmesinin bürokratlar arasında ciddi bir gündem konusu oluşturmaya başladığı şu günlerde, Ankara'da iktidar kavgasında kartlar yeniden karılıyor. Siyasetin kamuda vesayeti bitirmek adına yürüttüğü operasyonların Türkiye'nin devlet bilinci ile kamu hafızasını ciddi anlamda zedelediği kanaati, Ankara'da kapalı kapılar arasında konuşulan en kritik konu.
Ekonomi hususunda son gerçekleşen kabine toplantısı sonrası açıklamalarında vatandaşlara sabır tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mevcut kabine ile olası seçimlerden iktidar çıkması zor gözüküyor! İYİ Parti'nin Bursa başta olmak üzere birçok şehirde güç kazandığı şu günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ulusal Birlik Kabinesi" adı altında güçlü bir kabine ile merkez sağı ve ulusal sol yapıları buluşturması ihtimali Rusya, İngiltere ve Kafkas merkezli kulislerden yansıyan klikler diyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamalarında gündeme gelmeyen "Genel Af Yasası" toplumun umudunu kırdı diyebiliriz. Hükümetin sürekli sondaj çalışmaları yapması ve üst düzey zenginliğin toplum ile buluşturulmaması sonucu ortaya çıkan "zengin kesim - fakir kesim" ikileminin sonbaharda olası sokak olaylarını büyük şehirlere yaymasından endişe ediliyor. Esnafın ve beraberinde vatandaşın umutla beklediği "Genel Af Yasası" aslında AK Parti'nin de 20 yıllık tüm hatalarını telafi edecek nitelikte bir gerçeklik diyebiliriz.
Türk Şeker'de Genel Müdür Mücahit Alkan sonrası göreve gelen yeni ekibin gerçekleştirdiği dev şeker zamlarına tepkiler çığ gibi büyüyor. AK Parti'de son dönemde ortaya çıkan tarlalarda buğday eken belediye başkanları, esnafcılık ve çiftçilik oynayan büyükşehir belediye başkanları ile sokakta değil farklı iş takiplerinde olan meclis üyeleri sorunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden Başkan seçilmesinin önündeki en büyük engeller olarak Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti Genel Merkezi'ne giden satır başı notlar arasında yer alıyor.
Vatandaş, haftasonu Bursa'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting yapmak yerine Bursa'nın güçlü ve kalabalık mahallelerinde halk buluşmaları gerçekleştirmesini arzu ediyor. AK Parti lideri Sayın Erdoğan'ın partisinin üst kesim isimleri ve Milletvekilleri ile olan buluşmalarından meted ummayan Bursa halkı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a; "sahneye çıkma sokağa in" çağrısında bulunuyor.
Muhalefetin kendini aşamayan koltuk kavgaları iktidarın elini güçlendirirken, Bursa'da son dönemde yükselişe geçen DEVA Partisi ile Yeniden Refah Partisi'ne AK Parti'den istifa ederek katılanların sayısında artış gözlemleniyor. Özellikle yerel yönetimlerin hataları nedeniyle vatandaşların tepkisini çeken AK Parti'nin son dönemde sahada olmayan il ve ilçe yöneticileri ile var olan ekonomik gerçekler nedeniyle parti değiştirdiklerini sokak röportajlarında da izlemek mümkün. Bursa'nın seçim aritmetiğini bugünden değerlendirdiğimizde; doğu ve güneydoğu seçmeni ile dağ yöresinin önemli bir kısmında AK Parti'den kopuş gözlemliyoruz. Karadeniz seçmeninin kafası karışık diyebiliriz. Bursa'da hemşeri derneklerini uzun zamandır ihmal eden AK Parti, icrat değil laf üretmeye devam ediyor.
Son saha çalışmalarımızda Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bursa'da İYİ Parti'nin gerisinde olduğunu gözlemliyoruz. İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu'nun toplum ile barışık ve bürokrasiye uyumlu çalışmaları partinin ilçe başkanlarının sosyal varlık sorununu egale etmeye yetiyor. Yine AK Parti'de uzun zamandır değiştirilmeyen İlçe Başkanları ve Mahalle Başkanları partinin Bursa'da ciddi anlamda güç kaybetmesine neden oldu. Bursa'da görevden alınanların Ankara'da baş köşeye getirilmesi ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bursa'yı kaybetmesi için yeter sebepler arasında gösteriliyor.
Olası baskın seçime değinecek olursak eğer; Bursa'da Milletvekili olacaklar kolları çoktan sıvamış durumda. Adaylar sessizce alt yapı çalışmaları yürütürken, birçok ilçede belediye başkan adayları da sahaya inmeye başladı. Görüyoruz ki, 2022 yılında hava sürekli değişken olacak. Bakalım Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...