Dünya'nın heryerini saran virüs ile ilgili birçok nokta da kriz merkezleri kuruldu. Öyle ki, artık devlet liderleri bile Covid-19 karşısında çaresiz. İngiltere başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İspanya hatta Rusya dahil birçok ülkenin yönetimleri Koronovirüs vakası konumunda. Devlet liderleri, kraliçe, bakanlar ve parlamento üyelerini de kapsayan geniş bir salgın Dünya'yı vurmaya devam ediyor. Bugün itibari ile ölü sayısı Dünya genelinde 30 bini çoktan geçti. Ve yaklaşık 700 bin vaka var. Hızla yayılan Covid-19'un Almanya'da 1 milyon insanı etkilemesi bekleniyor. Ekonomiler çökerken, insanlık çaresiz. Ve Dünya üzerinde yaşayan herkesin elinde ki tek kılavuz, İslam.
Belki halen daha farkında değil bir çoğumuz, ama ölüyoruz! Hemde sessiz bir köşe de yalnız, tek başımıza. Ve cenaze namazımız bile kılınmadan. Cenazemiz yıkanmadan. Helallik bile alınmadan gömülüyoruz. Hangi günahları işledik ki, insanlık olarak böyle ağır bedeller ödüyoruz? Afrika'da aç kalan çocukların ahı mı? Yoksa Suriye'den kaçıp hem ülkemize hem Avrupa'ya sığınmaya çalışırken Ege'de boğulan masumların ahı mı? Irak'ta, Afganistan'da Pakistan'da organ mafyalarına, insan kaçakçılarına teslim edilenleri anmak bile istemiyorum. İşlediğimiz günahın bedelini ödüyoruz. İnsan olamamanın, insanca yaşamamanın bedelini...
Bugün hepimizin dünü geride bırakması lazım. Dün yaptığımız herşeyden tövbe etmemiz gerekiyor. İnek'e taban Hindistan'da sopa ile dövülen halkı gördünüz mü? Bir devlet kendi halkını sopa ile döverek eve sokuyor! Ve yine İngiltere'nin umursamaz politikası sonrası ölenlerde ki artışı. İtalya'da Papa bile tek başına dua ederek kendine bile faydası olmayan bir heykelin ayaklarını öptü. Çaresizlik o denli büyük ki... Anlatmaya hiçbir cümle yetmiyor.
Aile kavramının önemini, temizlik ve ahlak ile harmanlayan İslam; bugün tek çıkış. Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) hadis ve davranışları ile aslında kıyamet ve ahir zamana dair birçok sorunun çözüm anahtarını bize yüzyıllar önce verdi. Kuran, yine en geçerli öğütlerin ve derslerin bozulmamış kaynağı değil mi? Bugün Dünya'nın farkına vardığı ve uygulamanın yollarını aradığı abdest, bizim yakın zamanda çok uzaklaştığımız bir davranış modeli değil mi? Ekonomi adına önemli gelişmeleri, altın ve döviz hareketliliğini takip eden bizlerin bugün işyerleri kapalı. Toplumu geçtim, insanlık olarak evlere tıkıldık. Tıkılmayanlar ise, canımıza ot tıkmaya devam ediyor.
Yaşama dair hayata dair yeni bir dönemdeyiz. Son yüzyılın içinde ilk yüzyıla koşuyoruz. Yeni bir çağın açılışına tanıklık ederken, eski çağın kapılarını kendi ellerimizle kapatıyoruz. Ölüyoruz. Ve bizler öldükçe insanlık yeni bir döneme doğuyor. Bu dönemin mücahitleri olur mu? Bunu pek bilemem. Ama hedeflenen veya öngörebildiğimiz gerçek, çiplerle kontrol edilen bir insanlık. Allah, kutsal kitabında ve ilk emir olarak 'OKU' dediğinde bizler birbirimize beddua okuduk. İslam ülkeleri ırk, millet, aşiret gibi kavgalarla birbirini tüketirken, gayrimüslim devletler teknoloji ile güçlendi. Bugün yeni bir dönemdeyiz. Ya 'OKU' emrini ahlak ve maneviyat ile yeniden hayatımıza geçireceğiz. Ya da şuan olduğu gibi camileri kapatıp, okulları kapatıp imam ve öğretmenleri evde tutacağız!
Toplumsal ve ruhsal olarak birbirimize mesafe koyduğumuz bir noktadan sosyal mesafeye mecbur bir noktaya geldik. Ve tek çıkış, su ile dua. Allah insanlığı korusun. Evde kalın...