'Attığımız her temel, kalemi silaha galip kılmıştır'
2022 bütçe görüşmeleri devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum milletvekillerine sunum yaptı. Kurum, yaptığı konuşmasında, “Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün verilerine göre; Ülkemizde; 2000'li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında, 1960'lı yıllara göre 3 kat, ekonomik kayıplar açısından 9 kat artış olmuştur. Bereketli şehrimiz Konya'da dev obruklar görüyoruz. Karadeniz Bölgemiz; sellerle boğuşuyor. Antalya, Muğla ve birçok ilimizde sayısız orman yangınıyla karşılaşıyoruz. İklim kriziyle mücadelemizi, 20 yıldır kararlılıkla sürdürüyoruz. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde başlattığımız Sıfır Atık Projemizle, geri dönüşüm anlayışını, ülkemizin her yerinde yaygınlaştırdık. Projemiz; aldığı uluslararası ödüllerle, devletlere örnek olan bir harekete dönüşmüştür.” diye konuştu.
Salda Gölü ve çevresini de tıpkı Marmara Denizi gibi Özel Çevre Koruma alanı ilan ettiklerini belirten Bakan Kurum, “Hani hep Salda üzerinden bize iftira atan, milletimizi aldatan arkadaşlardan ricam, özellikle iyi dinlemeleridir. Bakın Salda'daki son durum şudur! Araçlar artık gölün çok uzağında, kıyısına kadar giremiyor. Çöp yığınları artık yok. İmara açıyorsunuz dediğiniz Salda'da, göl çevresinde derme çatma kaçak yapıların tamamını yıktık. Beyaz Adalar bölgesine ziyaretçi kısıtlaması getirdik. Salda Gölü'müzün su kalitesini iyileştirdik. Salda çevresinde bir çivi bile çakmadan ahşap yapılarla vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderdik” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum, millet bahçesi konusunda 67 milyon metrekareye ulaştıklarını kaydederek, “Şehirlerimizin en değerli yerlerinde inşa ettiğimiz 410 millet bahçemizi kararlılıkla yapıyoruz. Tüm vekillerimize diyorum ki; gidin Başkent Millet Bahçemizi görün. ‘Kim gidecek' diyenlere, ‘millet, bahçe istemiyor' diyenlere rağmen; bir ayda 1,5 milyondan fazla vatandaşımız Millet Bahçemizi ziyaret etti. İstanbul'da da yapmış olduğumuz millet bahçelerine bir yenisini daha ekliyoruz. Atatürk Havalimanı'nın bulunduğu alanda yapacağımız millet bahçemizin çalışmalarına 2022 yılında başlıyoruz” şeklinde konuştu.
Afet çalışmalarına ilişkin olarak Kurum, şunları kaydetti:
“Bu süreçte hiçbir vatandaşımızı mağdur etmedik, açta açıkta bırakmadık. Kira, eşya ve taşınma yardımlarımızı aksatmadan yaptık. Şehirlerimizin alt yapısını İller Bankamız eliyle tamamen yeniledik. Bugün Rize, Giresun, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da binlerce konutumuzu ve köy evlerini süratle yapıyoruz. İklim değişikliğinin bir sonucu olan sıcaklık artışı; başta Antalya ve Muğla olmak üzere ülkemizin her yerinde yangınlara da sebep oldu. Yangınların başladığı 28 Temmuz'da, tıpkı diğer afet bölgelerinde olduğu gibi; yine aynı seferberlik anlayışıyla; Antalya ve Muğla için, sahada çalışmalarımızı sürdürdük. Köylerimizin altyapısını tamamen yeniledik. Burada da köy evlerimizi, ahırıyla, deposuyla, camisiyle, okuluyla, sosyal donatılarıyla birlikte yapıyoruz. Nasıl Elazığ'da, Malatya'da, Kartal'da, Giresun'da söz verdiğimiz gibi bir yılda teslim ettiysek; afet bölgelerimizin tamamında yaptığımız konutlarımızı da bir yıl içerisinde vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Yani biz Türkiye'de bir sel, bir yangın, bir deprem olunca sadece bu afetlerle değil; bir de muhalefetle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Evet, biz aylarca Elazığ'da kaldık, Malatya'da kaldık; Giresun'da kaldık. İzmir'de, Kastamonu'da, Bozkurt'ta kaldık. Tek düşüncemiz tek derdimiz, milletimizin yarasını bir an evvel sarmak, çocuklarımızı, yavrularımızı yeniden sıcak yuvalarına kavuşturmak olmuştur.”
Diyarbakır'da tarihi surları 50 milyon lira yatırımla restore ettiklerini belirten Kurum, “Şırnak'ta Dicle Mahallesi'nde yeni yuvalar yapıyoruz. Mardin'de tarihi binaları ihya ederken, Hakkâri'de yurtlar yapıyoruz, okullar yapıyoruz. Allah'ın izniyle, analarımızın duasıyla, milletimizin desteğiyle, yapmaya da devam edeceğiz! Çünkü! Bizim bölgede attığımız her bir adım, Kürt kardeşlerimizin umudu olmuştur. Açtığımız her yeni kapı, Kürt kardeşlerimiz için huzur olmuştur. Attığımız her temel, kalemi silaha galip kılmıştır. Açtığımız her millet bahçesi, çocuklarımızın neşesi olmuştur. Tamamladığımız her bir konut, sıcacık güven dolu bir yuvaya dönüşmüştür. Biz açtığımız her bir eserle, Kürt kardeşlerimizin tebessümü için mücadele ederken; siz annelerimizi feryat ettirdiniz, siz babalara ağıtlar yaktırdınız. Biz Kürt kardeşlerimiz daha mutlu olsun, şehirlerimiz kalkınsın diye mücadele ederken; siz yaktınız, yıktınız, harap ettiniz. Sizin yaktığınız şehirleri biz yeniden imar ettik, yeniden inşa ettik, yeniden ihya ettik. Hiç telaşlanmayın! İsteseniz de istemeseniz de biz üretmeye devam edeceğiz; çocuklarımızı; teröre, teröristlere, hainlere teslim etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi.
İzmir'de, toplam 5 bin 400 konutluk İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini biz başlattıklarını söyleyen Kurum, “26 Kasım'da, 9 ay gibi kısa bir sürede; ilk konutlarımızı Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle İzmirli kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah 2022'de İzmir'de; evine kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak. İzmir'de daha çok büyük işler yapacağız. İzmir'i CHP'nin insafına bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul ile ilgili olarak bürokratların tehdit edildiğini kaydeden Kurum, “Bugün bu siyaset dilini kullananlar, siyasi geçmişinde tehditten başka bir şey olmayanlardır. Milletimiz bu zihniyeti çok iyi biliyor. Bu zihniyet şimdi, hiçbir mahcubiyet duymadan bu aziz milletle helalleşmekten bahsediyor. Milletten özür dilemesini bilmeyenler, milletten helallik isteyemez. Bu millet size hakkını helal etmez. ‘Büyük projelere imza atmıyor' diye iftira attığınız bürokratlar, mahkemelerle korkuttuğunuz memurlarımız, ‘AK Parti'ye oy veren öğretmene, öğretmen demem' dediğiniz yavrularımız; sizi affetmezler, haklarını helal etmezler. Biz sizin ajandanızı çok iyi biliyoruz. Şimdi de Kanal İstanbul projesinde bürokrat direniyor yalanını piyasaya sürdünüz. Biz, diyoruz ki; 'işte bahsettiğiniz bürokratlarımız buradalar!' Biz, bugüne kadar hiçbir tehdit karşısında susmadık, bundan sonra da susmayacağız. Nasıl ki dün Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprülerimizi, bir milyonu aşan sosyal konutlarımızı, İstanbul Havalimanını, Şehir Hastanelerimizi, Millet bahçelerimizi yaptıysak Kanal İstanbul'u da Allah'ın izniyle yapacağız. Siz isteseniz de istemeseniz de yapacağız! Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi, İstanbul boğazımızın özgürlük projesi olan Kanal İstanbul'u bu aziz millete, gelecek nesillerimize armağan edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kurum, şöyle konuştu:
“Devletimiz ve milletimizle; kenetlenmiş iki el gibi bir ve beraber olacağız. O eli, gönlümüzün üstüne koyacağız. Çünkü bizim nazarımızda milletin yeri gönlümüzün en kıymetli köşesidir. Bu aziz milletin duası bize yeter. İşte bu dualarla; 81 ilimize, 84 milyon vatandaşımıza, tüm ekibimizle; gece gündüz demeden ülkemize hizmet etmeye aşkla, şevkle, azimle devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde; Cumhuriyetimizin 100. yılını; birbirinden değerli, büyük eserlerle taçlandıracağız.”